Lübnan’daki patlamaların arkasında hangi güç odakları var?
İsrail’in Lübnan’da 2 gündür gerçekleştirdiği, telsiz-çağrı cihazlarını patlattığı saldırılar büyük ses getirdi. Üretilen çağrı cihazlarının hangi yolla patlatıldığı ve üretici ülkeler üzerinden yürüyen tartışmalar ise konuyu farklı noktalara çekme potansiyeli taşıyor.
BURSA (İGFA) – İsrail’in Lübnan’da çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirdiği eş zamanlı saldırılar dünya basınında büyük ses getirdi. Binlerce yaralının ve çok sayıda ölünün olduğu saldırılarda çağrı cihazı ve telsizlerin üretildiği ülkeler üzerinden de bir tartışma yürümeye başladı. Saldırının düzenlenme tekniğine dair çok sayıda farklı yorum bulunuyor. En kabul gören yorumlardan birisi ise cihazların üretim ya da sevkiyat aşamasında patlayıcı kimyasal enjekte edilerek bomba haline getirilmiş olması. Bu nedenle gözler, cihazların üretildiği Tayvan’a çevrilmiş durumda. Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli saldırının yarattığı etkiye dair Herkes Duysun içim değerlendirmede bulundu.
“ABD-TAYVAN-İSRAİL ÜÇGENİ ÜZERİNDEN SALDIRIYI OKUYABİLİRİZ”
Son dönemde gelişen Tayvan-İsrail ilişkilerine atıf yapan Dr. Barış Adıbelli, “Çin’in Filistin meselesinde Filistin lehine tutum alması nedeniyle İsrail’den heyetler Tayvan’a gitmiş ve ilişkiler gelişmeye başlamıştı. Tayvan ile İsrail’i aynı masaya oturtanın ABD olduğunu da atlamamak gerekiyor. Patlayan cihazların üretim aşamasında İsraillilerin müdahale etmesine, ABD’nin etki etmiş olduğunu düşünüyorum. Tayvanlılar ile Mossad’ın aynı masaya oturmasına ABD aracılık etti. Bu çok net. Lübnan’da yaşanan son olaylarda ABD’nin kesinlikle dahli var. Tayvan ve İsrail’i bir araya getiren güç ABD oldu.” dedi.
“HİZBULLAH’IN CİHAZLARI TAYVAN’DAN ALMASI RİSKLİ BİR SEÇİM”
Hizbullah’ın cihaz tercihlerini Tayvan’dan yana kullanmasının riskli bir seçim olduğunu ifade eden Dr. Adıbelli, “ABD ve müttefiklerinin ürettiği teknik ürünlerde bir risk söz konusu. Çin gibi alternatifler dururken Hizbullah’ın Tayvan’dan ürün tedarik etmesi de doğru bir tercih değil. Hizbullah’ın Tayvan ve ABD’nin içerisinde olduğu yakın ilişkileri bilmesi ve cihaz satın alma işleminin CIA tarafından kolaylıkla tespit edilebileceğini öngörmüş olması gerekiyordu. Tayvan istihbaratı bu kritik bilgiyi alıp CIA’ye iletiyor. CIA de bu bilgiyi Mossad’a iletiyor ve karşımıza bu saldırılar çıkıyor.” ifadelerini kullandı.