ESÇEVDER’den ‘Cengiz Holding’ resti!
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER), Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. Alpagut, Atalan mahallelerinde siyanürlü altın-gümüş maden ocağı, cevher zenginleştirme, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapmak üzere ÇED dosyasını Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne verdiğini belirterek, 9 Ocak 2024 tarihinde bilgilendirme toplantısı yapılacağını duyurdu.
ESKİŞEHİR (İGFA)- Kısa adı ESÇEVDER olan Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Sadık Yurtman, Cengiz Holding’in çevre katliamı içerisinde olduğunu öne sürdü.
4,5 milyar TL harcanarak 713 hektarlık yani 941 futbol sahası büyüklüğünde, 180 milyon ton kazı yaparak, patlatmalı ve açık alan işletmeciliği, siyanürlü yığın liç yöntemi ile Altın-Gümüş çıkartmak için Cengiz Holding’in harekete geçtiğini iddia eden Yurtman, “ÇED alanının 713 hektarlık kısmının 542 hektarı Ormanlık alanı kapsamaktadır. Buda Ormanlarımızın yok olmasını beraberinde getirmektedir. ÇED Raporu’na göre yıl da 12.5 milyon ton su harcanacak olup, bu suyu yağmur ve Avlanmış deresinin üzerine kurulacak Su temin göleti ile karşılanması mümkün değildir. Bu suyu temin edebilmek için Sakarya nehrine, derelere Tarpak, Samrı, Alpagut Göletlerine ve akarsulara göz diktiğini açıktır” dedi.
“Yine rapora göre 1. Derece Arkeolojik SİT alanı 1 nolu ocağın kuzeydoğusuna bin 800 metre, kuzeyine ise 220 metre, yığın liç alanı batısına 3 bin 300 metre olduğu belirtilmiş olup, bu durumda 1.Derece Arkeolojik SİT alanlarının yok edileceği şimdiden kabul edilmiştir” diyen Sadık Yurtman, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
“Burada 3. derece Arkeolojik SİT alanı da mevcuttur. Arazi dağlık ve sarp yamaçlı olup, maden sahası Atalan Mahallesi’ne 1300 metre ve Tekeciler Mahallesi’ne 2 bin 900 metre olmasından dolayı dinamit patlatmalarında mahalleler deprem olmuş gibi sallanacaklardır. Ayrıca Türkiye’nin narenciye ve sebzelerini % 20 sini sağlayan Sarıcakaya vadisi bu siyanürlü Altın çıkarma sevdası yüzünden yok olacak olup, ileride telefisi mümkün olmayan yaralar açılacaktır. Siyanürle zehirlenen Sakarya nehrinin geçeceği Bilecik ve Adapazarı illerini de zehirleyerek Karadenize dökülecektir. ESÇEVDER olarak maden çıkartılmasına karşı olmayıp, maden sahalarının Türkiye’ye ve şehre vereceği zararların göz önüne alınırsa bir avuç kişinin çıkarları ülkenin çıkarlarının önüne geçmemesini arzulamaktayız. O nedenle mücadeleye devam edeceğiz”.